31 Temmuz 2016 Pazar

Enes Şensoy ile Yason turu

Öğleden sonra nereye gideceğimi bilmez bir vaziyette evden çıktım biraz gezinir eve dönerim diyordum ki sahilde bir katlanır bisikletin ilerlediğini gördüm ve aklıma acaba Enes olabilirmi diyerek yaklaştığımda enesi karşımda gördüm.Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi merhaba Enes dedim selamlaştık ,kendisini internet sitesinden (www.canavarkeşifte.com) tanıdığımı ve hatta Orduya gelmeden kendisiyle iletişime geçtiğimi ve orduda gezilecek yerler ile ilgili bilgi aldığımı söyledim .Yason burnuna doğru pedallayacağını söyledi, kendisi ile beraber pedallamak istediğimi söyledim o da tamam dedi ve sohbet ede ede yolculuğa başladık.
Perşembe girişinde kendisinin daha önce çay içtiği beğendiği bir çay bahçesinde mola verdik.
Daha sonra hoynat adasına yaklaşırken durduk fotoğraf çekindik , zaten enes sık sık video çekimi için durdu bende ona eşlik ettim.
Enes video çekiyor.
Youtube kanalı var Canavarkeşifte isminde .Bisiklet tamiri ve bakımı , tur bisikletciliği gibi bisiklet ile ilgili bir çok konuda çok faydalı videoları var kanalına bakmanızı abone olmanızı tavsiye ederim.
Sonunda yason burnuna geldik fakat enesin asıl gitmek istediği yer yasondan 500 metre ilerde yalancı yason denilen bir mevki idi.
Yalancı yasona ulaşmıştık fakat denizin dalgalı olduğunu farkettik ve enesin yeni aldığı ve denemek istediği bir şnorkel takımı için uygun değildi burası bizde yasona gitmeye karar verdik.
Yason burnu adeta bir havuz gibi .Deniz ön taraftaki kayalıklarla çevrildiği için burada dalga yok yani denize girmek için muhteşem bir yer.Hava sıcak , bunalmışız hemen yüzmeye koyulduk.Enes yeni şnorkelini denedi ve benimde deneem imkanım oldu .Yüzü tamamen kaplayan bir şnorkel üzerindeki sistem sayesinde ağza kesinlikle su gelmiyor , denizin dibini , balıkları izleyerek yüzmek çok keyifliydi.( bir tanede benmi aslam ne :D )
Saat 6 gibi dönüşe geçtik Yason burnuna fotoğraf çekimine gelmiş bir çiftin araba arkası yazısı hoşuma gitti.
Daha önce Yason turumda yolda fotoğraflar çekmiş ve burada paylaşmıştım o yüzden çok fazla fotoğraf çekmedim.Hava nispeten sıcaktı ama daha önceki gezi notlarımda da belirttiğim gibi doğa muhteşem , bisiklet sürmek için harika bir ortam.Enes ile yol boyunca bisiklet kültürü üzerine bol bol sohbet ettik , tur bisikletciliği üzerine merak ettiğim bir çok sorunun cevabını kendisinden öğrendim ,umarım sıkmamışımdır çünkü sürekli soru sordum.Enes gibi tur bisikletciliği konusunda tecrubeli birini bulmuşken :D Bu güzel gün için Enese buradan bir kez daha teşekkür ederim ,kendisi çok mütevazi birisi.Osmaniye tarafına yolu düşerse orada da beraber pedallamak istediğimi kendisine söyledim ve davet ettim.Bu da strava kaydımız.

Bir başka gezide görüşmek ümidiyle hoşacakalın.

26 Temmuz 2016 Salı

Şeyhler Köyü Ulubey Ordu

Orduda gezdiğim yerleri anlatıp da yaşadığımız yeri anlatmasam olmazdı.Her yazımızı eşimin memleketi olan Ordunun Ulubey ilçesinin Şeyler köyünde geçiriyoruz.
Şeyhler köyü ismini 1400 lü yıllarda köyde yaşamış olan Şeyh Abdullah hz. almaktadır.
Şeyh Abdullah hz. bu bölgeyi islamlaştırmak için şarktan vazifeli olarak gönderilmiştir.Bu köye tekke ve zaviye kurarak irşad vazifesini yerine getirmiştir.Daha fazla bilgiyi şu yazıdan okuyabilirsiniz.
Türbenin bulunduğu ortamı ceb telefonumun kamerası ile fotoğraflamak çok yetersiz kaldı.Devasa ağaçların sağında solunda boy verdiği yem yeşik bir ortam , sessiz , insana huzur veren bir manevi bir atmosfer var.Yolunuz Orduya düşer ise Şeyh Abdullah hz. türbesini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Türbeye doğru giden yolun üzerine bir ağacın kolu adeta kemer olacak şekilde eğilmiş durumda
Etrafta bulunan devasa ağaçlar.
Köydeki evimiz
Camimiz ve imamımız
Köyden aşağıya doğru yolculuğum burada başlıyor.
Ara ara fotoğraf almaya çalışıyorum ama durmak ne mümkün.Komple 3 km iniş.
Tersten söyleyecek olursak köye bisikletle çıkmak için 3 km kesintisiz tırmanmanız gerekiyor ki ordudan köye kadar komple tırmanış desem yeridir.Bu yol ayrımından sonra tarihi 'Sarpdere'köprüsüne kadar yine komple iniş.Köprü osmanlı zamanında inşa edilmiş , şu anda araçların geçtiği yeni köprünün yanında restore edilmiş haliyle duruyor.Bu arada Ordu ili turizm rehberinde hem köprü hemde türbe gezilecek yerler arasında gösterilmekte.
Sarpdereden sonra bir yokuş var ki yolculuğun en zorlu kısmı diyebilirim.yüzde 10 eğimli 1 km tırmanış :D
daha sonra Gölköy yol ayrımına ulaşıyorum.
Ulubey merkeze girmeden bir yol sapağı var soldan gidersek hastaneye sağdan şehir merkezine gidiyor ki bu sağdaki yolda yolculuğun ikinci zorlu tırmanışı mevcut.
uzakta karadenizi akdenize bağlayacak olan yol projesinin parçalarından devasa bir viyadük görülüyor .Şu yol bitse de kısmetse Osmaniye den Orduya 6 saat de gitsek :)
Yol boyu her yer fındık , yazmama gerek varmı ki :D
Ulubey merkez.Küçük bir ilçe.
Ulubeyden aşağı bir iniş var ki bu güne kadar pek çok yere gittim bu kadar uzun bir iniş gerçekleştirmemişimdir neredeyse 10 km iniş in in bitmiyor .Akpınar mevkisine kadar hiç pedal çevirmedim , akpınardan sonra Orduya kadar da çok az .Eğimin azaldığı bir iki noktada fotoğraf çekmeye çalıştım.
Yol kenarı diye bir şey yok , en kenardan gitmeye çalıştım , bu yolda bisiklet görmeye alışık olmayan sürücülerden bol miktarda kenera çekilsene kornası yedim :D
Ulubey den Topçam kavşağına kadar yol gidiş geliş.Bu kavşaktan sonra yeni duble yol varki iniş aşağı artık kaç km hızlı indim bilmiyorum.
Yol üzerinde Poyraz ailesine ait Çamsan var.Birçoğumuzun evindeki parkeler burada üretiliyor , Türkiyenin en büyük Mdf ve parke imalatcılarından birisi ki Dayım da burada çalışıyor.
Orduya yaklaşırken bir yol var ki Türkiye de başka bir yerde örneği varmı bilmiyorum.2000 yılında Orduya ilk geldiğimde bu yolun Bor ile karışımlı olarak yapıldığını ,yolun kenarında ki tabeladan okumuştum.Şu anda yol ilk yapıldığı günkü gibi duruyor, hiç bozulmamış.Ülkemiz dünyada bor madeninin en çok bulunduğu yer ve bu madenden gerektiği gibi istifade edemediğimizi düşünüyorum.İnşallah ilerleyen yıllarda gerektiği gibi kullanırız.Bor karışımlı yoldan bir kesit.
Yol boyunca bir çok fındık fabrikası var.Bunlardan biri Poyrazların fındık fabrikası.
Ordu tabelası görmüşken çekeyim dedim.
baktım burdan sonra EDS yani Elektronik hız kontrolu yapılıyor hızımı kesmek zorunda kaldım :D
Ordu merkezde dayım karşıladı beni Oğlu Metininin çalıştığı 'Osmanlı Döner' denen bir mekana götürdü ki Ordu da İskender yemek isterseniz Eski fidangör caddesi üzerindeki bu mekanı tavsiye ederim.
Bu da strava kaydım.

Yol Notları:Yolun neredeyse tamımı iniş yani Ordudan köye gitmek için sağlam bir kondüsyona sahip olmak gerekiyor ve tabi ki de yokuş çıkmayı sevmemiz.Yolun kenarında bisiklet için ayrılmış kısım yok.Hava Karadeniz havası .Sıcak bunaltıcı düzeyde değildi hatta bi ara yağmur atıştırdı ki bu buralarda gayet normal.İnsanlar sıcak samimi , Ulubey merkezde fotoğraf çekerken yanıma bir kaç kişi geldi sohbet ettik hatta sarderede fotoğraf çekerken bir minübüscü durdu götüreyim seni dedi.(Kesin Sarpdere yi çıkamayacağımı düşünmüştür :) )
Başka bir gezide görüşmek ümidiyle , hoşçakalın.