Soğuk kış günlerinde bisiklet süremedim ve havaların bir nebze ısınmaya başladığı bu günlerde ufak ufak antremanlar yapmaya başlamıştım ki Doabis in Yılan Kale tur ilanını gördüm ve hemen katılmaya karar verdim.Sabah 8 de Cumhuriyet meydanında buluşup hareket ettik.Bayrağım oradan bir kaç poz.
Mustafabeyli ye gelmemiştik ki Aykut arkadaşımızın lastiği patladı
Doabis geçleri maşallah şipşak lastik tamiri yapıyorlar .Bugün kü turda 5-6 kez lastik patladı gençler olmasa halimiz haraptı.Mustafa beylide hem öğle yemeği malzemeleri aldık hem de sabah kahvaltısı yaptık.Fırından Sıcak pide eşliğinde kahvaltı harikaydı.Musa hocam gün boyu o sıcak pideden bahsetti :)
Gurup liderimiz Savaş bey mamut taşıma aparatıyla önde giderken
Ceyhan yakınlarında küçük bir mola verdik ve ben çok hoşuma giden bu taşıma aparatıyla poz verdim.
Ceyhanı geçtikten sonra 5-6 km daha gittik ve kalenin yol ayrımına ulaştık.
bu yol ayrımından sonra çok sağlam bir tırmanış var ama çok uzun bir tırmanış değil.Yukarıya ulaştığımızda mini bir tesis var , su var , wc var , ama alt kısımda belediye oturak koymuş orada yemek yemeye izin yok
Bu fotoğrafdaki oturakda yanımızda getirdiğimiz tüp ile menemenimizi pişiremedik .
Bu noktadan sonra kaleye doğru çok sağlam bir tırmanış varki biz 30 dakikada çıktık.
Kaleye tırmanış baya zorlu ama yukarı çıktığınızda gördüğünüz manzara yorgunluk unutturacak cinsten.
Bir poz da Musa hocam la verelim
Savaş bey adeta burcu fetetmiş edasıyla yürüyor.
Burçların içinden güzel bir poz
Burçlara çıkmak için içerinde merdivenler var.Merdivenler adeta ilk günkü sağlamlığında duruyor.Kale tadilat görmüş ve çok iyi durumda ki görülmeyi değer bir yapı.
Kalenin az aşağısında çamlık alanda menemen yapımı
ve akabinde günün yorğunluğunu alan harika bir çay.Çay kaşığı almayı unutmuşuz hemen orada çam ağacından bir çay kaşığı yonttuk :)
Dönüş yoluna geçmemiz 15:30 u buldu ve yolda sık sık lastik patlama olayı yaşadığımız için eve gelmemiz 19:00 u geçti.Hava karardıktan sonra üşümedim desem yalan olur fakat gidiş dönüş 115 km lik bir tur du.
Bu güzel tura katılan tüm Doabis üyelerine ayrı ayrı teşekkür ederim.Başka bir gezide görüşmek üzere.
Bu da strava kaydımız.
22 Ocak 2017 Pazar
2 Aralık 2016 Cuma
Kasım geçti gezemedim çünkü ?
Kasım ayında hiç uzun mesafe süremedim çünkü tüm sorumlu işte bunlar.
Hikayenin başına dönecek olursak her şey eşimin süs tavukculuğuna merakıyla başladı.Şu anda geldiğimiz noktaya bakıyorum da benimde içimde varmış bu vesileyle ortaya çıktı diyebilirim.Önce Tavuklar için köydeki bahçemizde yer yaptık.
Etrafını tel ile çevirdik ve içine abimin verdiği kümesi koyduk.Tüm bu çalışmaları hafta sonu bisiklet için ayıracağım zamanda yaptığım için bisiklete vakit kalmadı.Aslında uzun mesafe yapmak için zaman kalmadı yoksa 20-30 km lik sürüşlerime devam ettim bu arada :)
Daha sonra ikinci cins süs tavuklarımız olan Light Susex tavuklarımızı aldık ve onlar için Hidayet arkadaşım ile yeni bir kümes inşa ettik.Bu arada ilk getirdiğimiz tavuklar Blue Astrolop ve yumurta için 2 adet lohman ve 2 adet Atax tavuklarıydı.
İşin içerisine girince kuluçka makinası araştırmaya başladım ve baktım ki evde kendi makinasını yapanlar var bende hemen araştırmaya başladım bir sürü video izledim,bilgi topladım plan yaptım.
Sonunda kendi kuluçka makinamı yaptım ve şu anda 6 gün kaldı bakalım ne olacak merakla bekliyorum.Bu arada kendi kuluçka makinamı yaparken video çektim ve Youtube kanalına yükledim çünkü ben de kendi makinamı yaparken başkalarının videolarından faydalanmıştım , belki birileride benim videolarımı izleyerek kendi makinasını yapar.Bu da Youtube kanalımdan bir ekran görüntüsü ve yotube dada kanalımın ismi tabiki 'bisikletlirehber'
Video yükleme işi gerçekten zahmetli bir iş ben bu güne kadar hikayelerimi bu blog üzerinden anlattım ,paylaştım .Bence Blog yazmak daha kolay ,hikayemi çektiğim fotoğraflar eşliğinde anlatıyorum o kadar.Youtube için video çekmekle kalmıyor bu videonun editlenmesi , ses , ışık sonra yüklemesi bile baya uzun zaman alıyor ama video işine başlamışken kızım Cerenin işin içine girmesi ve değişik video çekme istekleri ayrı bir keyf oldu , beraber yapabileceğimiz eğlenceli bir faaliyet oldu.
Tavuklarımız şu anda iki ayrı bölmede yaşıyorlar
Tüm bu zahmete emeğe karşılık Kümese girdiğimde şu manzarayı görmek gerçekten çok güzel
Bu geçici bir heves midir veya ne kadar sürer bilemiyorum.Ne kadar sürer bilemem ama şu anda bu işle uğraşırken keyf aldığım kesin.Belki ilerleyen günlerde Süs tavuğu türleri,Kümes yapımı ,yemleme,su sistemi,Kuluçka makinası yapımı gibi konularda da bloğumda yazı yazabilirim.Bir başka yazıda görüşmek umuduyla hoşcakalın.
Hikayenin başına dönecek olursak her şey eşimin süs tavukculuğuna merakıyla başladı.Şu anda geldiğimiz noktaya bakıyorum da benimde içimde varmış bu vesileyle ortaya çıktı diyebilirim.Önce Tavuklar için köydeki bahçemizde yer yaptık.
Etrafını tel ile çevirdik ve içine abimin verdiği kümesi koyduk.Tüm bu çalışmaları hafta sonu bisiklet için ayıracağım zamanda yaptığım için bisiklete vakit kalmadı.Aslında uzun mesafe yapmak için zaman kalmadı yoksa 20-30 km lik sürüşlerime devam ettim bu arada :)
Daha sonra ikinci cins süs tavuklarımız olan Light Susex tavuklarımızı aldık ve onlar için Hidayet arkadaşım ile yeni bir kümes inşa ettik.Bu arada ilk getirdiğimiz tavuklar Blue Astrolop ve yumurta için 2 adet lohman ve 2 adet Atax tavuklarıydı.
İşin içerisine girince kuluçka makinası araştırmaya başladım ve baktım ki evde kendi makinasını yapanlar var bende hemen araştırmaya başladım bir sürü video izledim,bilgi topladım plan yaptım.
Sonunda kendi kuluçka makinamı yaptım ve şu anda 6 gün kaldı bakalım ne olacak merakla bekliyorum.Bu arada kendi kuluçka makinamı yaparken video çektim ve Youtube kanalına yükledim çünkü ben de kendi makinamı yaparken başkalarının videolarından faydalanmıştım , belki birileride benim videolarımı izleyerek kendi makinasını yapar.Bu da Youtube kanalımdan bir ekran görüntüsü ve yotube dada kanalımın ismi tabiki 'bisikletlirehber'
Video yükleme işi gerçekten zahmetli bir iş ben bu güne kadar hikayelerimi bu blog üzerinden anlattım ,paylaştım .Bence Blog yazmak daha kolay ,hikayemi çektiğim fotoğraflar eşliğinde anlatıyorum o kadar.Youtube için video çekmekle kalmıyor bu videonun editlenmesi , ses , ışık sonra yüklemesi bile baya uzun zaman alıyor ama video işine başlamışken kızım Cerenin işin içine girmesi ve değişik video çekme istekleri ayrı bir keyf oldu , beraber yapabileceğimiz eğlenceli bir faaliyet oldu.
Tavuklarımız şu anda iki ayrı bölmede yaşıyorlar
Tüm bu zahmete emeğe karşılık Kümese girdiğimde şu manzarayı görmek gerçekten çok güzel
Bu geçici bir heves midir veya ne kadar sürer bilemiyorum.Ne kadar sürer bilemem ama şu anda bu işle uğraşırken keyf aldığım kesin.Belki ilerleyen günlerde Süs tavuğu türleri,Kümes yapımı ,yemleme,su sistemi,Kuluçka makinası yapımı gibi konularda da bloğumda yazı yazabilirim.Bir başka yazıda görüşmek umuduyla hoşcakalın.
9 Ekim 2016 Pazar
Laken Termos
Emektar termosumun artık işlevini yitirmesi ile yeni bir termos arayışına girdim.Araştırdım düşündüm desem yalan olur çünkü hali hazırda Hidayet ardadaşımın kullandığı Laken marka termos vardı ve hidayet termosundan çok memnundu.Bende tereddüt etmeden www.termos-matara.com adresinden 750 ml lik Laken marka termosu (87 tl ) sipariş ettim ve 2 günde elime ulaştı.
Termosu denemek bahane bisiklet sürüşü şahane diyerek hidayet arkadaşım ile düştük yola ve her zaman ki dinlenme mekanımız olan düziçi yol sapağındaki eski orman işletmesi binasına geldik ki o da ne bina yerle bir olmuş
Mekanın yıkılmasını çok da önemsemedik biz zaten orayı agaçların altında biraz soluklanıp çay içmek için kullanıyorduk. Termoslarımıza koyduğumuz çaylarımız sanki az önce demlikten koyulmuşcasına sıcacıktı.
Termosun sitede yazılan özelliklerine gelecek olursam 24 saat soğuk 12 saat sıcak tutma özelliğine sahip olduğu yazıyor ki ben günübirlik gezilerimde genelde içerisine sıcak çay veya sıcak su koyuyorum ki gün içerisinde koymuş olduğum sıcaklığı muhafaza ediyor.Hidayetin renk tercihi metalik renk ben de kırmızı tercih ettim.
Bisiklet üzerinde matara kafesine bir miktar zorlanarak giriyor ki alt kısımlarında renkli kısımlarda soyulma , çizilme olması muhtemel.Ben bu tip konularda hassas olmadığım için önemli değil fakat titiz arkadaşlar bu çiziklerin olabileceğini dikkate alarak renksiz olanını tercih edebilirler.Bisiklet üzerinde şöyle duruyor.
Sonuç : Termos almak isteyenler tereddütsüz alabilirler , tavsiye ederim.Bir başka yazıda görüşmek umuduyla.Hoşcakalın.
Termosu denemek bahane bisiklet sürüşü şahane diyerek hidayet arkadaşım ile düştük yola ve her zaman ki dinlenme mekanımız olan düziçi yol sapağındaki eski orman işletmesi binasına geldik ki o da ne bina yerle bir olmuş
Mekanın yıkılmasını çok da önemsemedik biz zaten orayı agaçların altında biraz soluklanıp çay içmek için kullanıyorduk. Termoslarımıza koyduğumuz çaylarımız sanki az önce demlikten koyulmuşcasına sıcacıktı.
Termosun sitede yazılan özelliklerine gelecek olursam 24 saat soğuk 12 saat sıcak tutma özelliğine sahip olduğu yazıyor ki ben günübirlik gezilerimde genelde içerisine sıcak çay veya sıcak su koyuyorum ki gün içerisinde koymuş olduğum sıcaklığı muhafaza ediyor.Hidayetin renk tercihi metalik renk ben de kırmızı tercih ettim.
Bisiklet üzerinde matara kafesine bir miktar zorlanarak giriyor ki alt kısımlarında renkli kısımlarda soyulma , çizilme olması muhtemel.Ben bu tip konularda hassas olmadığım için önemli değil fakat titiz arkadaşlar bu çiziklerin olabileceğini dikkate alarak renksiz olanını tercih edebilirler.Bisiklet üzerinde şöyle duruyor.
Sonuç : Termos almak isteyenler tereddütsüz alabilirler , tavsiye ederim.Bir başka yazıda görüşmek umuduyla.Hoşcakalın.
17 Eylül 2016 Cumartesi
Kastabala-Hierapolis
Kastabala ya gitmeye kaç kez niyetlendim hatırlamıyorum hatta en son gitme denememizde yolda yağmura yakalanmış ve arkadaşım Hidayet ile fena halde ıslanmıştık.Kısmet bu güneymiş.
Kastabala yerleşkesi Osmaniyeye en yakın tarihi kalıntı ,12 km ,fakat gitmek bir türlü kısmet olmadı.Cevdetiyeden yolumuza devam ediyoruz.
Kastabala tabelası
Kastabala yerleşkesine ulaşmak için asfalt yoldan sonra kısa bir toprak yolu geçmek gerek.
Giriş kısmında buranın tarihi ile ilgili tabela var her zaman olduğu gibi okumak isteyenler için fotoğraflıyorum.
hatta bu sefer ingilizce tabelayıda fotoğraflıyorum.(kim bilir belki bir yabancı okumak ister )
Kazı çalışmaları 2009 yılında başlanmış ki böylesine bir tarihi kalıntı için çok geç kalınmış bir tarih olduğunu düşünüyorum. Hierapolis şehrinde neler bulunduğuyla ilgili tabelada bilgi bulunmakta.
Giriş kısmında 'Sutunlu cadde 'var
Sutunlar mermerden ve yapıldığı tarih düşünüldüğünde nasıl yapıldığı ,taşındığı ve hatta sutunların nasıl üst üste konulduğu düşündürücü.Sutunlu caddenin sonunda 'Tiyatro' ya ulaşıyoruz.
Basamaklar arasına merdiven bile yapmışlar.
Görevliden aldığımız bilgiye göre kazı çalışmalarının daha üçte birlik kısmı bile tamamlanmamış.Çalışmaların yürütüldüğü kısımların üstü ise branda ile örtülmüş.
Giriş kısmında kemerleri sağlam kalmış bir yapı var ama duvarlarında bazı karalamalar yapılmış , dilimin ucunu bir çok söz geliyor ama ......
Dönüş yoluna geçiyoruz.
Bisiklet ile kazı alanına girmek yasak , giriş kısmına kilitleyebilirsiniz.Girişte bir görevli var ve saat 17:30 girişin kapatıldığını ve gece güvenlik görevlisinin geldiğini söyledi.
bu da strava kaydımız
Başka bir gezide görüşmek umuduyla.
Kastabala yerleşkesi Osmaniyeye en yakın tarihi kalıntı ,12 km ,fakat gitmek bir türlü kısmet olmadı.Cevdetiyeden yolumuza devam ediyoruz.
Kastabala tabelası
Kastabala yerleşkesine ulaşmak için asfalt yoldan sonra kısa bir toprak yolu geçmek gerek.
Giriş kısmında buranın tarihi ile ilgili tabela var her zaman olduğu gibi okumak isteyenler için fotoğraflıyorum.
hatta bu sefer ingilizce tabelayıda fotoğraflıyorum.(kim bilir belki bir yabancı okumak ister )
Kazı çalışmaları 2009 yılında başlanmış ki böylesine bir tarihi kalıntı için çok geç kalınmış bir tarih olduğunu düşünüyorum. Hierapolis şehrinde neler bulunduğuyla ilgili tabelada bilgi bulunmakta.
Giriş kısmında 'Sutunlu cadde 'var
Sutunlar mermerden ve yapıldığı tarih düşünüldüğünde nasıl yapıldığı ,taşındığı ve hatta sutunların nasıl üst üste konulduğu düşündürücü.Sutunlu caddenin sonunda 'Tiyatro' ya ulaşıyoruz.
Basamaklar arasına merdiven bile yapmışlar.
Görevliden aldığımız bilgiye göre kazı çalışmalarının daha üçte birlik kısmı bile tamamlanmamış.Çalışmaların yürütüldüğü kısımların üstü ise branda ile örtülmüş.
Giriş kısmında kemerleri sağlam kalmış bir yapı var ama duvarlarında bazı karalamalar yapılmış , dilimin ucunu bir çok söz geliyor ama ......
Dönüş yoluna geçiyoruz.
Bisiklet ile kazı alanına girmek yasak , giriş kısmına kilitleyebilirsiniz.Girişte bir görevli var ve saat 17:30 girişin kapatıldığını ve gece güvenlik görevlisinin geldiğini söyledi.
bu da strava kaydımız
Başka bir gezide görüşmek umuduyla.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)